13 Nisan 2025 23:28

EMEP Milletvekili Bayhan: "On binlerce işçinin imzasıyla kanun teklifi vermek istiyoruz"

Emek Partisi'nin Eskişehir'de “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” kampanyası için düzenlediği etkinlikte "On binlerce işçinin imzasıyla bir kanun teklifi vermek istiyoruz" denildi.

EMEP Milletvekili Bayhan: "On binlerce işçinin imzasıyla kanun teklifi vermek istiyoruz"

Fotoğraf: Berivan Özkara/Evrensel

Eskişehir - Emek Partisi Eskişehir İl Örgütü “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” kampanyası kapsamında Özdilek Kültür Merkezi’nde bir panel gerçekleştirdi. Panele konuşmacı olarak Birleşik Metal İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri ve Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Emek Partisi İl Başkanı Ceren Kökoğlu kampanyanın şehirde nasıl örgütlendiği ve sürdürüldüğüne dair bilgiler verdi.

Etkinlikte ilk sözü alan Recai Büyükbeyhan sendikal örgütlenmenin zorluklarından bahsederek konuşmasına başladı. Büyükbeyhan, “Ülkemizde işyeri ve ülke barajı var. Bu durum sendikal örgütlenmenin en büyük engellerdir. Biz baraj üstü bir sendikayız. Ancak örgütlenmek bizim için de hiç kolay değil. Bir işyerinde örgütleniyoruz, çoğunluğu sağlıyoruz ancak işveren yetki itirazında bulunuyor. Bakanlığın kendi verdiği çoğunluk tespitine işveren itiraz edebiliyor ve yıllarca süren mahkeme süreçleri yaşanıyor” dedi. Ayrıca grev yasaklarına da değinen Büyükbeyhan; “Grev yasaklarını tanımadık ve mücadele ettik. Sonuçta kazanımla ayrıldık. Örgütlü işyerlerinden hem patronlar hem de hükümet tedirgin oluyor çünkü örgütlü toplumlar demokrasi ve özgürlükler noktasında daha hassastır” ifadelerini kullandı.

Arkasından söz alan Murat Özveri karşılaştığı iş davaları üzerinden örnekler anlattı: “Yasalar işçiyi değil işvereni koruyor. Eğer işçinin bir hakkı varsa ancak birleşmiş, mücadele etmiş ve öyle kazanmıştır.” Özveri, “İşçinin iş güvencesi de yok. Örneğin işçi fazla mesaiye isterse kalabilir. Kalmadığında işten atılmayacağının güvencesi sağlanmadığında burada işçinin rızasından bahsedemeyiz” dedi. Sendikalarla ilgili de konuşan Özveri; “Sendikalar devletten ve işverenden bağımsız olmalıdır. Bu da yetmez işveren karşısında en az onun kadar güçlü olmalıdır. Bu gücü de işçiden almalıdır. Yani işçinin gücünü harekete geçirebilme kabiliyetinde olmalıdır” şeklinde konuştu.

Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan ise “Sendika barajları, grev yasakları, iş güvencesi ülkemizde her zaman büyüyerek devam eden sorunlar olmuşlardır. Son yıllarda bu sorunlar had safhaya varmıştır” diyerek sözlerine başladı. Bayhan sözlerini şöyle sürdürdü; “Az çok hak mücadelesine giren on binlerce işçi sendikalaşmak, sendikalaşmaya yönelen on binlerce işçi toplu iş sözleşmesi imzalamak, toplu sözleşme yapabilen işçiler ise grev hakkını kullanabilmek için sürekli zincirleme bir mücadele sürdürmek zorunda kalıyorlar. Kırıntı halinde olan haklarını bile kullanamıyorlar. Sürekli çalışma ve yaşam koşullarını düzeltmek için çabalayan işçi kümelerini görüyoruz. Dolayısıyla partimizin bu kampanyası son yıllardaki işçilerin ücret kavgalarının, grev yasaklarının içerisinde ortaya çıktı."

Bu kampanyanın aynı zamanda bugünkü işçi sınıfının bilinçlenmesi, mücadelelerinin yükseltilmesi için de çok kıymetli olduğunu belirten Bayhan, "Yine bu kampanyanın en önemli gerekçelerinden biri de 2023’te Erdoğan’ın saray iktidarını tekrar ele geçirmesinden sonra adına ‘Erdoğan-Şimşek’ programı dediğimiz bir ekonomik programla ülkenin büyümesi işçilerin daha da sömürülmesine bağlandı. Ücretler en altta tutulup ülke bir ucuz emek cennetine dönüştürülmek isteniyor. İşçi ve emekçilerin bu koşullarda mücadeleye atılmak dışında bir çaresi kalmıyor. Yoksa daha büyük felaketleri göreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu felaketlerden hep daha büyük bedeller ödeyerek çıkmak zorunda kalacağız" dedi.

Bayhan, Türkiye’de işçilerin hem ekonomik hakları için insanca yaşayacak bir çalışma ve yaşam mücadelesi için hem de demokratik hak ve özgürlükler mücadelesine bir sınıf olarak katılmasına bir araç olsun diye de bu kampanyayı başlattıklarını dile getirdi ve ekledi: "Ve bu kampanya kapsamında binlerce on binlerce işçinin imzasıyla bir kanun teklifi vermek istiyoruz. Bu teklifi mecliste de tüm muhalif partilerin de desteğiyle vermek istiyoruz. Bu bizim için işçilerin kanunlar önündeki hakların kırıntı haline geldiği, bu hakların bile ayaklar altına alındığı bir dönemde kendi kanun tekliflerini kendilerinin vermesi, bunun bir gelenek haline gelmesi açısından da çok önemli. İşçi sınıfının mücadelesi açısından yeni bir aşama kaydetmek amacı da taşıyoruz.”

Panel soru ve cevap bölümünün ardından son buldu. (Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocuk kuyusu

Çocuk kuyusu

Konya’da göçmen çocuk işçi Yusuf Mısri, sondaj kuyusunda çalıştırılırken halat kancasının başına çarpması sonucu can verdi. Kocaeli’de 8 yaşındaki İrem Aslan, maliyeti 10 bin lirayı bulmayan menenjit aşısını devlet karşılamadığı için hastalığa yakalanarak öldü. İki çocuğun cenazesi kalkarken binlerce liseli, öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı, idarenin tehditlerine rağmen ayaktaydı.

Eğitim bütçesinin GSYİH’ye oranı yüzde 3.94

Eğitimde olmayan lise çağındaki genç sayısı 452 bin 672

YKS’yi kazanan öğrenci oranı yüzde 31.6

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
13 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et